Genellikle hayat tarzımızı değiştirmek ve kendimizi daha iyi hissetmek için sayısız söz veririz kendimize. Kendimize verdiğimiz bu sözleri tutmak önem arz ederken, bunu söylemek, yapmasından daha kolaydır.
Aşağıda, eğer hayat boyu mutluluk arıyorsak yapmayı bırakmamız gereken 8 maddeyi sıraladık. Bu kötü alışkanlıklardan kurtularak, daha iyi hissetmeye başlamanız daha kolay olacaktır.
“Yaşam kısa, ne yazık ki tadını nasıl çıkaracağımız konusunda çok fazla düşünüyoruz.”– Ben Johnson
1. Para değil tecrübe biriktirin
Hayatınızın geri kalanı boyunca büyük bir mutluluk ile hatırlayacağınız anılar biriktirmek sizin için en iyi yatırım olacaktır. Önceliğinizi bunlara verin.
2. Hayatınızı ilginç göstermek için olmayan şeyler uydurmayın
Bayat insanlar, gerçek karakterlerini saklamak adına, materyale dayalı bir görünüm ve mümkünse uydurulmuş bir surat takınırlar. Büyük bir özgüven eksikliği yaşadıkları ve kaldıramayacakları eleştirilerden korktukları için yüzlerinde bir maske ile yaşamaya çalışırlar. Her türlü artısı ve eksisi ile, bir insanın gerçekten olduğu gibi görünmesinde hiçbir sakınca yoktur.
Hem kendinize hem de başkalarına gerçeği söylemeye odaklanın. Kendinizi iyi hissetmek için özgün olun ve yalan söylemeyin, dürüst olun. Aksi takdirde, gerçekte var olanın ne olduğunu anlamayacaksınız.
3. Daha fazla şeye “evet” demekten korkmayın
Evimizde rahat ve güvende hissettiğimiz doğrudur. Fakat günlük rutinimiz dört duvar arasında kalmamızı gerektiren statik bir hal almaya başlayınca, dışarıdaki büyük dünyayı unutur gideriz. O yüzden “Cesaret” kelimesini hayatınıza olabildiğince dahil edin.
Tüm büyük öğrenim deneyimlerinde olduğu gibi, ‘rahatımızı bozduğumuzda’ gerçek potansiyelimizi ortaya çıkarırız. Tutkulu ve heyecanlı hissetmekten veya yeni etkinlikler başlatmaktan korkmayın; böyle yaparak hayatınızın ne kadar olumlu yönde gelişeceğine siz de şaşıracaksınız.
4. Zamanınızı sahte arkadaşlara harcamayın
Hayatımızı çekilmez kılan ve sürekli olarak “bir şeylerin yanlış olduğunu” düşünen insanlar ile arkadaşlık etmenin bir manası olamaz. Geri getiremeyeceğimiz zamanları ve en önemlisi de, hayattan tam anlamı ile zevk almamız için gerekli olan enerjiyi boşa harcamış oluruz. Size gerçekten bir şeyler katabilecek arkadaşlar ile dostluklar kurmaya çalışın.
5. Zamanınız olmadığı için üzülmeyi bırakın
Eğer gerçekten istersek, hepimiz hayattan aynı anda keyif alabiliriz. Sonuçta, hepimizin de bildiği gibi, ölüm kaçınılmazdır. Ve ölümü hatırlamak ya da düşünmek, bir travma ya da benzeri bir şey yaşamamız anlamına gelmemeli. Hayat sadece önceliklerimizden ibarettir.
6. Bu kadar da eleştirici olmayın
İlk izlenimlerinizi fiziksel cazibe üzerine kurmayın. İnsanların Facebook’taki bir profil fotoğrafından daha fazlası olduğunu siz de ben de gayet iyi biliyoruz aslında. Düşüncelerimizin ve eleştirilerimizin bizi biz yaptığını unutmayın. Ve korktuğum şey; sizin sadece gözünüzün gördüğü şeyleri görebilen ama kalbinizin henüz dokunamadığı güzellikleri olan boş bir insan olmanızdır.
7. Bütün hareketlerinizi başkalarının ne düşündüğüne göre şekillendirmeyin
Sürekli olarak “aman el alem ne der” diye düşünmeyin ve sevdiklerinizin sizi onaylayıp onaylamamalarının bir önemi olmaksızın, tutkunu olduğunuz şeyler için ilk adımı hep siz atın. Kendinizden şüphe etmekten vazgeçin ve kendinize şu soruyu sorun: Neden olmasın ki? Kaybedecek ne var ki?
Başkaları tarafından küçük görülse bile, değerlerinizin ve inançlarınızın arkasından durmaktan çekinmeyin. Tüm hayallerinizi ve hedeflerinizi gözünüzün önüne getirebilme yeteneğinizin, onları gerçekleştirebilme ihtimalinden kaynaklandığını siz de biliyorsunuz.
8. Ne kadar çılgın olursa olsun, hayallerinizi gerçekleştirmekten korkmayın
Bir kitap yazmayı, bir filmde rol almayı, uluslararası bir şirket kurmayı ya da sadece dünyayı dolaşmayı hayal ediyorsanız, neden korkarsınız ki?
Zaman zaman etrafınıza bakıp, yaşamınızın büyük bir parçasının bir zamanlar hayallerini gerçekleştirmek için cesaretini ortaya koyan insanların eseri olduğunu anlarsınız: devlet başkanları, yazarlar, astronotlar, bilim adamları, sanatçılar. Yani kısacası, inanan insanlar, en başta kendilerine inanmış ve ilk adımı atma cesaretini göstermiştir.
“Hayatının aşkı ile sadece on dakikalığına beraber olabildi ama onu düşünmekle yıllarını tüketmişti.”– Paulo Coelho
Kaynak
Yorum bırak:
0 Yorumlar: